Yeşil Finansmana İlişkin Soru Cevaplar
Sürdürülebilirlik kavramının iş dünyasının en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmesiyle birlikte, sürdürülebilirlik ile ilgili hedeflere ulaşmada en önemli araçlardan olan yeşil finansman kavramına verilen önem de her geçen gün artmaktadır. Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile ilgili sorunların çözümüne yönelik faaliyetler ve yeşil ekonomik dönüşüm için finansal kaynak sağlanmasını amaçlayan “yeşil finansman” kavramı, çevresel projelerin hayata geçirilmesi için gerekli finansal kaynakları sağlayarak, hem çevreye olan olumsuz etkilerin en aza indirilmesine hizmet etmekte, hem de çevresel, sosyal ve yönetişimsel sürdürülebilirliği teşvik etmektedir. Bu doğrultuda, yeşil finansman hakkında başlıca soruları cevapladığımız yazımızı dikkatinize sunarız.
Yayınlanma Tarihi: 04/06/2024

SORU 1:  Yeşil finansman nedir?

YANIT  : Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın etkisiyle çok kez gündeme gelen iklim değişikliği konusu ile beraber ülkeler, kurum ve kuruluşlar iklim değişikliği ilgili çeşitli sorunlara çözüm odaklı faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu faaliyetler kapsamında, “yeşil finansman” kavramı büyük önem taşımaktadır. Yeşil finansmanı "iklim değişikliği ile ilgili sorunların çözümüne yönelik faaliyetlerin finansmanı, yeşil ekonomik dönüşüm için finansal kaynak sağlanması" olarak tanımlayabiliriz. Doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve hızlı tüketilmesi gibi tüm dünyayı etkileyen çeşitli sorunlarla baş etmek için güçlü bir finansman ihtiyacı bulunmaktadır. Çeşitli kaynaklarda da belirtildiği üzere, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşılması için gelişmekte olan ülkelerde dahi yıllık milyarlarca dolar finansman ihtiyacı olduğu öngörülmektedir. Yeşil finansman hem çevresel sorunlara çözüm üretmeyi hem de finansal sistemde dönüşümü teşvik etmeyi amaçlar. Yeşil finansman aracılığıyla finansal kaynaklar iklim değişikliğini önleyici faaliyetler ve çevre dostu projeler için kullanılmaktadır.

SORU 2: Yeşil ekonomik dönüşüm nedir?

YANIT  : Yeşil ekonomik dönüşüm kavramı için çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bu tanımlardan başlıca birkaç tanesine değinecek olursak, ilki Dünya Bankası tarafından yapılan “yeşil ekonomik büyümeyi doğal kaynak kullanımının verimli olduğu, sağlam çevre yönetimine sahip, çevresel risklere karşı kırılgan bir görünüm sergilemeyen ve doğal afetler karşısında hızlı tepki vererek gereken iyileşmenin sağlandığı bir ekonomik büyüme” tanımıdır. Bir diğeri ise Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) tarafından yapılan “insan refahının bağlı olduğu doğal kaynaklar ve çevresel hizmetler varlığının korunduğu bir ekonomik büyüme” şeklindeki tanımdır. Bu tanımlar doğrultusunda, yeşil ekonomik dönüşüm, sürdürülebilir hedefler ve çevresel amaçlar doğrultusunda, doğal kaynakların bilinçsiz tüketilmesine engel olan, çevre üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirildiği, sürdürülebilir bir gelecek için gerekli olan çevre dostu bir ekonomik modelin oluşturulması şeklinde tanımlanabilir. Yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesi için ekonomik büyümeyi doğal kaynak tüketiminden ayırma, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme, verimli enerji kullanımı ve çevre dostu üretimi hedeflenerek ekonomik olarak gelişme sağlanmaktadır.

SORU 3: Yeşil finansman kavramının tarihçesi nedir? 

YANIT  : Yeşil finansman kavramının tarihçesini incelediğimizde aşağıda yer verilen başlıca düzenlemeler karşımıza çıkmaktadır.

  • 1992 - Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
  • 1997 - Kyoto Protokolü
  • 2015 - Paris İklim Anlaşması
  • 2015 - BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri
  • 2019 - Avrupa Yeşil Mutabakatı
  • 2021 - 55 Uyum Paketi 

Amerika Birleşik Devletleri’nde 1970’li yıllarda iklim krizi ciddi bir sorun olarak görülmeye başlanmış ve bunun akabinde Amerika Birleşik Devletleri içerisinde azot oksit ve kükürt dioksit gazlarının ticaretini öngören karbon fiyatlandırma mekanizması olarak Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulmuştur. Bununla birlikte, iklim değişikliklerinin her alanda olumsuz etkisini göstermeye başlaması ile birlikte, “iklim krizi” kavramına uluslararası düzeyde ilk olarak 1. Dünya İklim Konferansı’nda yer verilmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda, uluslararası düzeydeki ilk düzenleme 1992 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (“Çerçeve Sözleşme”) olmuştur. Çerçeve Sözleşme ile sözleşmenin tarafları her yıl “Taraflar Konferansı” (COP) düzenleyerek, iklim krizi ile baş etmek için alınması gereken önlemleri müzakere etmektedir. Düzenlenen Taraflar Konferansı’nın üçüncüsünde (COP3),taraflar Kyoto Protokolü’nü imzalamıştır. Kyoto Protokolü Madde 11, gelişmekte olan ülkelerini fon faaliyetleri için gerekli olan finansal mekanizmaları tarif etmektedir. Kyoto Protokolü’nün yalnızca 2020 yılına kadar sürecek olması nedeniyle, yeni bir iklim düzenlemesine ihtiyaç duyulmuştur. Bu sebeple, 2015 yılında Paris’te gerçekleştirilen COP21’de Paris İklim Anlaşması kabul edilmiştir. Paris İklim Anlaşması’nın temel hedefi, küresel sıcaklık artışını 2 derece altında tutmak ve mümkünse 1,5 santigrat dereceyle sınırlamaktır. Bununla birlikte, finansman, emisyon ve iklime bağlı kayıplar ile ilgili de hedeflere de yer verilmektedir. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısı olan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yayınlanmıştır. Bu amaçlar arasında, erişilebilir ve temiz enerji, sorumlu üretim ve tüketim, iklim eylemi gibi hedefler yer almaktadır. Avrupa Birliği tarafından Paris İklim Anlaşması ile belirlenen hedeflerin uygulanabilmesi adına, yeşil dönüşümü hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı açıklanmıştır. Mutabakat, 2030’a kadar karbon salınımını %55 oranında azaltılması ve AB’nin 2050 yılına kadar iklim nötr ilk kıta olması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda 55’e Uyum Paketi (Fit for 55) yayınlanmıştır. Bu paket kapsamında karbon salınımlarını azaltma hedefine ulaşma amacıyla birlikte enerji, yatırım, finansman gibi çeşitli sektörlerdeki politika değişiklikleri de yer almaktadır. 

SORU 4:  Yeşil finansman kaynakları hangi kurumlar aracılığıyla sağlanmaktadır?

YANIT  : Yeşil finansman kaynaklarının sağlandığı kurumlar sayılanlarla sınırlı olmamak üzere başlıca kurumlar aşağıdaki şekildedir:

  • Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar,
  • Yeşil sermaye piyasası araçları,
  • Avrupa Birliği fonları (IPA,Horizon),
  • Kamu kaynaklı krediler ve hibeler,
  • Uluslararası kalkınma kuruluşları(WB, EBRD, EIB, IFC, AFD),
  • Uluslararası piyasalar (Kurumsal yatırımcılar).

SORU 5: Yeşil finansman kaynakları arasında yer alan yeşil sermaye piyasası araçları nelerdir?

YANIT  : Yeşil sermaye piyasası araçları, yeşil ekonomik dönüşüme katkı sağlamak amacıyla finansal kaynak sağlayan araçlar arasında yer almaktadır. Yeşil sermaye piyasası araçlarının önemli bileşenleri arasında, yeşil tahviller, yeşil krediler, yeşil endeksler ve yeşil fonlar gibi çeşitli finansal araçlar yer almaktadır. Başlıca yeşil sermaye piyasası araçları şunlardır:

  • Yeşil Tahviller (Green Bonds) :Sürdürülebilirliğe ve yeşil dönüşüme katkı sağlama amacıyla çevreye, iklime fayda sağlayacak projelere kaynak yaratan tahvillerdir. Yeşil tahvillerin, geleneksel tahvillerden farkı ise gelirlerinin yalnızca yeşil projelerde kullanılmasıdır. Enerji verimliliği, kirliliği önleme ve kontrol, doğal kaynakların sürdürülebilirliği, çevre dostu temiz ulaşım ve sürdürülebilir su gibi uygulamalar, yeşil projelere örnek gösterilebilir.
  • Yeşil Krediler (Green Loans): Bankalar veya finansal kurumlar tarafından tamamen veya kısmen yeşil projelerin, yeşil dönüşüme önemli katkı sağlayan projelerin finansmanı için sağlanan kredi aracıdır.
  • Yeşil Fonlar (Green Funds): Yatırımcıların yeşil dönüşümü teşvik etme amacıyla yatırım yapabileceği fonlardır.
  • Yeşil Menkul Kıymetler (GreenSecurities): Yeşil dönüşüme katkı sağlayan projelerin finanse edilmesi için ihraç edilen menkul kıymetlerdir.
  • Yeşil İşletme Sertifikaları (GreenCertificates): Yeşil dönüşüme katkı sağlayan ve çevre dostu uygulamaları olan işletmelere verilen sertifika türüdür. Bu sertifikalar ile işletmenin olumlu performansı belgelenerek, yatırımcılara güven sağlanmaktadır. 

SORU 6: Yeşil tahvil çeşitleri nelerdir?

YANIT  : Her geçen gün gelişen yeşil tahvil piyasasında günümüze kadar belirli yeşil tahvil çeşitleri ortaya çıkmıştır. Bu çeşitler aşağıdaki gibidir:

  • Standart Yeşil Temalı Tahvil: Yeşil Tahvil İlkeleri ile uyumlu olan standart tahvil türüdür
  • Yeşil Gelir Tahvili: Kredi riskinin rehinli nakitlere tabi olduğu ve elde edilen gelirin çevre projeleri için kullanıldığı tahvil türüdür.
  • Yeşil Proje Tahvili: Tek veya daha fazla yeşil proje için uyumlu olan proje tahvilleridir.
  • Yeşil Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ve İpotek Teminatlı Tahvili: Bir veya daha fazla özel proje tarafından teminatlandırılan ve Yeşil Proje İlkeleri ile uyumlu hâle getirilmiş tahvillerdir.

SORU 7: Yeşil Tahvil İlkeleri nedir?

YANIT  :  Uluslararası Sermaye Piyasası Birliği (International Capital Market Association) tarafından 2018 yılında yeşil tahvil ihraç süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususlara değinen yeşil tahvil ilkelerinin dört temel bileşeni aşağıdaki şekilde belirtilmektedir:

  • Fon Kullandırma Koşulları: Yeşil tahvil gelirlerinin mutlaka yeşil projeler, yeşil dönüşüm odaklı projelerde kullanılmasını kapsamaktadır.
  • Proje Değerlendirme ve Seçme Süreci: İhraççının sürdürülebilirlik amaçlarını hangi yeşil proje kategorisine girdiğini ve yeşil projenin risklerini belirlemeyi sağlayan kriterlere ne kadar uyum sağladığına ilişkin ögeleri kapsamaktadır.
  • Gelir Yönetimi: Yeşil Tahvilin net geliri veya bu net gelire eşit bir tutarın, bir alt hesaba aktarılması, bir alt portföye taşınması veya ihraççı tarafından uygun bir şekilde takip edilmesi sürecinin yönetilmesini kapsamaktadır.
  • Raporlama: İhraççılar tarafından fonun kullandırma bilgilerini, ödenek tamamlanana kadar tutmasını sağlayan ve bu bilgiler ile birlikte, ödenen projeleri, tahsis edilen tutarları içeren bir rapordur. 

2021 yılında düzenlenen Green Bond Principles (“GBP”) Yıllık Konferansı’nda; güncellenen yeşil tahvil prensipleri duyuruldu. Değişiklikler iki temel başlıkta aşağıdaki gibidir:

  • İhraççıların sürdürülebilirlik yaklaşımı: İhraççıların sürdürülebilirlik stratejilerine yer verilerek, yeşil tahvil projelerinin bu strateji ile uyumlu olup olmadığının ihraççılar tarafından açıklanması talep ediliyor. Bu şekilde, sürdürülebilirlikle ilgili temel adımlar atılmadan yeşil tahvil ihraç etmelerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir.

  • Dış görüş: İhraççıların ihraç öncesinde ilkeler ile uyumlarının değerlendirilmesi açısında, bağımsız bir danışmandan dış görüş almasını kapsamaktadır.


Yasal Uyarı | Çerez Politikası | Kullanım Koşulları | Kişisel Verilerin İşlenmesi Hakkında Aydınlatma Metni | © 2024 DL Avukatlık Bürosu